Hidrosalpinks Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri
Temmuz 28, 2022Tekrarlayan Gebelik Kayıplarının Nedenleri
Ağustos 12, 2022Üreme dönemi adı verilen süreç ergenlik döneminde başlar ve menopoz dönemiyle sona erer. Oldukça doğal ve biyolojik olan bu süreç normal ve alışılmış adet döneminde hiç adet görülmemesiyle ortaya çıkan bir süreçtir. Yumurtalık foliküllerinin tükenmeye başladığı menopoz dönemiyle birlikte menopoz belirtileri kapsamında kişilerde bazı fiziksel ve psikolojik değişiklikler baş gösterir. Menopoz dönemine girilmesi sonucunda bireyleri 3 ayrı dönem beklemektedir, bunlar:
- Menopoz Öncesi Dönem (Premenopoz)
- Menopoz
- Menopoz Sonrası Dönem (Postmenopoz)
Yukarıda belirtilen 3 dönemin de belirtileri olarak farklı etkileri meydana getirmektedir. Bu etkiler uygun tedavilerle kontrol altına alınabilmektedir. Perimenopoz (menopoz geçişi) adı verilen ve menopoz döneminden yaklaşık olarak 4 yıl kadar önce başlayan süreçte bireylerin yaşam kaliteleri düşmektedir. Menopoz geçişinin süreçleri ve bu süreçlerdeki farklı menopoz belirtileri aşağıdaki gibidir:
- Geç Reprodüktif Yıllar: hormonal değişikliklerin ortaya çıkmasıyla beraber adet döngüsünde her bireye özel olarak değişkenlik gösteren döngü süresi kısalmaya başlamaktadır. Yumurtalık kapasitesi düşer kan FSH düzeyi artış gösterir.
- Erken Dönem: üreme döneminde 20-30 gün kadar süren döngü, erken dönem sürecinde 50 güne kadar uzayabilmektedir.
- Geç Dönem: erken dönem etkilerine yakın olarak adet döngüsünde ciddi gecikmeler yaşanmaktadır. Oldukça uzun süre adet görmeme durumu meydana gelmektedir.
- Menopoz: son dönem olan menopoz döneminde ise adet görme tamamen sona ermektedir.
Menopoz Olup Olmadığı Nasıl Anlaşılır?
Tanı için genel olarak kişilerdeki menopoz belirtileri yeterli olduğundan herhangi bir test yapılmasına gerek duyulmamaktadır. Tanı koyulması gerekli durumlarda ise kan testi uygulanmaktadır. Folikül uyarıcı hormon ve östrojen testleri yapıldıktan sonra tanı gerçekleşmektedir. Bu testler bağlamında FSH düzeyinde artış ve östrojen düzeylerinde azalmalar gözlenmektedir.
Menopoz Öncesi Vücutta Neler Olur?
Menopoz belirtileri kişiden kişiye göre değişmekle beraber ilk olarak düzensiz adet görmeyle başlar. Bununla birlikte bireylerde görülebilecek etkiler aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Üşüme
- Metabolizmanın Yavaşlaması
- Kilo Alma
- Kuru Cilt
- Gece Terlemeleri
- Uyku Düzensizliği
- Ani Ruh Hali Değişimleri
- Vajinal Kuruluk
- Memelerdeki Dolgunluğun Kaybolması
- Saç Tellerinde İncelme
Menopoz Sonrasında Meydana Gelen Belirtiler Nelerdir?
- Östrojen reseptörlerinin bulunduğu saç kökleri, deri ve ter bezlerinde bazı değişiklikler meydana gelir. Bu değişiklikler saç miktarında azalmaların görülmesi, cildin kuruması, meydana gelen yaraların geç iyileşmesi, dudak, göğüs ve çene bölgesindeki tüylerin formunda değişiklik gözlenebilmektedi.
- Menopozda Kalp hastalıklarına yakalanma riskinde artış gözlemlenmektedir. Östrojenin azalmasıyla birlikte koroner kalp hastalıklarına yakalanma oranı artmaktadır. Bununla beraber kolesterol ve damar sertliği de meydana gelebilir.
- Cinsel isteksizlik yaşanabilir. Fakat düzenli bir cinsel hayat bu dönemde son derece önemlidir.
- Kemik mineral yoğunluğu azalır. Bununla birlikte kırıklar meydana gelebilir ve bu bağlamda her yıl kemik kitlelerinde azalmalar baş gösterir.
- Metabolik hızın yavaşlaması ile birlikte kilo alımı eğilimi meydana gelir.
Menopoza Girerken Son Adet Kanamaları Nasıl Olur?
Son adet kanamaları menopoza geçiş döneminde gözlemlenmektedir. Genellikle adet kanamaları hemen kesilmemektedir, hormon düzensizliklerine bağlı olarak normal adet döngüsü sık veya uzun aralıklarla, normalden farklı olarak az kanama veya normalden farklı olarak çok kanama olarak ortaya çıkabilir. Kanama miktarında, süresinde ya da kanamalı günlerin sayısında artış durumlarında rahimde sorun olup olmadığının araştırılması hayati önem taşımaktadır ve jinekoloji uzmanı değerlendirmesi gerekir.
Menopoza Girerken Adet Birden Kesilir Mi?
Menopoz ile birlikte adet kanaması kişiden kişiye göre değişmekle beraber azalarak sona ermektedir. Geç dönemde oldukça düzensiz bir şekilde ilerleyen döngü uzun süreli gecikmelere neden olabilmektedir.
Hani Durumlarda Hekime Başvurulmalıdır?
- Görülen adet dönemi süresince kanamaların oldukça şiddetli olması.
- Normal adet dönemi döngüleri arasındaki süreçte lekelenmelerin meydana gelmesi.
- 40 yaş altındaki bireylerin adet döngüsünde meydana gelen düzensizlikle birlikte menopoz belirtileri görülmesi.
- Semptomların günlük yaşamı psikolojik ve fiziksel etkileriyle olumsuz hale getirmesi durumlarında hekime başvurulmalıdır.
Menopoz Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Oldukça doğal ve her kadının yaşayacağı bir olgu olan menopoz için genel olarak bir tedaviye gerek duyulmasa da kişinin hayat kalitesinin yüksek oranda olumsuz etkilendiği durumlarda hayat kalitesini artırmaya yönelik bazı tedaviler uygulanabilmekte ve başarılı sonuçlar alınmaktadır. Bu tür ciddi durumlarda uygulanabilecek pek çok tedavi yöntemi bulunmakla beraber menopoz belirtileri değerlendirilerek kişiye özel bir tedavi planı oluşturulur.
Hormon Replasman Tedavisi Nedir?
Hormon replasman tedavisi menopoz için en sık gerçekleştirilen tedavi yöntemidir. HRT (hormon replasman tedavisi) olarak da bilinen bu tedavi yönteminde bireye östrojen içeren ilaçlar verilmektedir.
Hormon replasman tedavisi ile gece terlemeleri (sıcak basması) ve vajinal kuruluk, citteki değişiklikler gibi kişinin yaşam kalitesini ciddi anlamda düşürecek etkiler azalmaktadır. Ancak hormon replasman tedavisi bazı jinekolojik kanserlerin sıklığını arttırdığı için tedavi planlanacak ise tüm olası yarar ve riskler ile hastanın bireysel durumu göz önüne alınarak planlanmalıdır.
Hormon Replasman Tedavisi Kimlere Yapılamaz?
Hormon replasman tedavisi ağız yoluyla ya da diğer yollardan (vajinal, transdermal) gerçekleştirilmektedir. HRT tedavisi uygulanan bireylere düzenli olarak kemik ölçümü, rahim ve meme muayeneleri yapılır. Peki hormon replasman tedavisi kimlere uygulanamaz?
- Sigara kullanımı fazla olan bireylere,
- Kalp krizi geçirmiş olan bireylere,
- Pıhtı atma riski bulunan hastalara,
- Rahim veya meme kanseri şüphesi bulunan veya kanser hastası olan bireylere,
- Karaciğer hastalığına sahip bireylere,
- Beyin damar tıkanıklığı geçiren bireylere,
- Hipertansiyonu bulunan bireylere hormon replasman tedavisi uygulanamamaktadır.
Menopozda Yapılması Gerekenler
Günlük kalsiyum alımında ciddi anlamda dikkat edilmesi osteoporozdan korunmanın en iyi yoludur. Bunun yanı sıra düzenli olarak cinsel birlikteliğin yaşanması vajinal atrofiden ve dolayısıyla kuruluk ve ilişki sırasında ağrıdan korunmak açısından önem arz eder. Sigara kullanımından kaçınmak, çok baharatlı yiyecekler yememek ve kafeinden uzak durmak da menopoz bulgularını hafifleten yöntemlerdendir. Kişiler düzenli egzersizler yaparak vücut dengelerini korumaları da ayrıca kendi sağlıkları için önemlidir.
Menopozda Beslenme Nasıl Olmalıdır?
- D vitamini menopozda ortaya çıkan kemik erimesi için özel bir öneme sahip olduğu için ortalama kan D vitamini sağlanmalıdır.
- Kemik erimesinin önlenmesi için kalsiyum da önemli rol oynadığı için kalsiyumdan engin gıdalar ve gerekirse kalsiyum takviyesi gündeme gelebilecektir.
- Yaşlılık ile metabolizma hızında yavaşlama süreci ilişki olduğu için karbonhidrat (un ve şeker/nişasta) içeren gıdalardan çok protein ve vitamin /mineralden zengin ve ayrıca posalı gıdaların tercih edilmesi uygun olacaktır.
Menopoz Tedavisinde Prof. Dr. Selahattin Kumru
Yukarıda belirtilen bulgulara sahip bir bireyseniz ve bu bulgulara bağlı olarak yaşam kaliteniz yüksek oranda azalma eğilimindeyse mutlaka bir hekime başvurmalısınız.
Menopoz tedavisinde Prof. Dr. Selahattin Kumru kliniği, kişiye özel tedavi yöntemi uygulamaktadır. Tercih edilmesi gereken tedavi yönteminiz gerekli tetkiklerin yapılmasıyla belirlenir ve size en uygun tedavi uygulanır. Bu doğrultuda tedaviniz tamamen ihtiyaca göre ayarlanır. Menopoz tanı ve tedavisi için ilgili iletişim kanallarımızdan bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Önceki yazımıza https://selahattinkumru.com/hidrosalpinks-nedir-belirtileri-ve-tedavi-yontemleri/ linkinden ulaşabilirsiniz.